Küçük işletmelerde rastlanan en büyük problemi, müşterilerden alacakların zamanında tahsil edilememesidir. Bu sorun bir çok küçük işletmenin başarısız olmasındaki önemli sebebidir. Satışlar çok iyi gidiyor, karlılık da yüksek olabilir; ancak tahsilat olmuyorsa ve nakit giriş-çıkışlarının neti negatifse, satışların ya da karlılığın önemi kalmaz. ‘Cash is King’ yani ‘Nakit Herşeydir’ sözü tüm kararları verirken göz önünde bulundurulmalıdır. Bazı durumlarda müşteri seçmek yani riski minimize etmek gerekir.
Bir çok startup hayatına bir sermaye tutarı ile başlar, ve kısıtlı kaynaklarla bir ürün oluşturmaya, marka konumlamaya, müşteri edinmeye çalışır. Bu süre zarfında nakit üretmez, sermaye tutarını eritir. Nakitin ne zamana kadar yeteceğini tahmin etmek çok önemlidir. Büyük şirketlerde planlamalarda aksaklıklar olması kolay tolere edilebilir ancak startup’ın böyle bir lüksü yoktur. Bu yüzden tüm kar/zarar projeksiyonu son derece detaylı bir şekilde yapılmalıdır. Nakit akımda her türlü nakit çıkışı düşünülmelidir. En sık yapılan hatalardan biri vergileri tam olarak hesaba katmamaktır. Yatırımcılardan istediğiniz yatırım tutarı, ya da kendinizin en başta koyduğunuz sermaye tutarını belirlerken, her zaman tahmini nakit akımdan çıkan tutarın üzerine, hesapta olmayan süpriz harcamalar için bir buffer (yastık) tutarı eklemenizi tavsiye ederim.